Koronavirüsü salgını yüzünden uzun süre duran ekonomik çarklara, bir de döviz patlaması eklenince, iş insanının kaybı yüzde 70’lere tırmandı. İş insanları, Koronavirüs mücadelesinde sağlıktaki başarı kullanılarak, yabancıların, ülkeden gayrimenkul almalarının sağlanması gerektiğini düşünüyor.
“GAYRİMENKÜL SEKTÖRÜ CANLANDIRILMALI”…İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, ekonominin sadece turizm ve eğitime bağlı olmasından dolayı ekonomik çarkların durduğunu söyleyerek, yerli üretime önem verilmesi ve üretimden kazanç sağlanması gerektiğini kaydetti. Mamülcü, salgın süresince sağlıkta kazanılan başarı ile gayrimenkul sektörünün ekonomiyi canlandırmakta kullanılabileceğini belirtti.
RUSLAR DEĞERLENDİRİLEBİLİR…
Enver Mamülcü, salgının yanı sıra yaşanan döviz patlamasının da kayıpları artırdığına işaret ederek, “Sağlıktaki başarının kullanılarak güvenilir bir ülke oluşumuz üzerinden yabancıları ülkeye çekmeli ve gayrimenkul almalarını sağlamalıyız. Bu noktada Güney Kıbrıs’tan gayrimenkul alan Rusların vergi oranlarının yükselmesinden şikayetçi olduğu, bu dönemi de fırsat bilerek pazarlama stratejileri oluşturmalıyız. Böylelikle ülkeye döviz girişi olacaktır” dedi
“KRİZ, KKTC’DE DAHA ÇOK HİSSEDİLDİ”…
Mamülcü, salgın ve döviz krizi nedeni ile ülkenin tüm ekonomik dinamiklerinin yok olduğunu ve çarkların durduğunu vurguladı. Enver Mamülcü, dünyayı etkisi altına alan krizin KKTC’de Türk Lirası kullanımından dolayı kat kat daha fazla hissedildiğini, bu nedenle ülkede mal ve hizmetlerin de olağanüstü pahalı hale geldiğini vurguladı
Eniz ORAKCIOĞLU
Koronavirüsü salgını nedeniyle uzun süre duran ekonomik çarklar, tüm sektörlerin açılması ile az da olsa hareketlendi ama iş insanının hem salgın, hem de döviz krizi nedeniyle kaybı büyük. Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, iş insanlarının çok vahim durumda olduğunu kaydederek, ülkenin tüm dinamiklerinin yok olduğunu vurguladı ve iş kaybının yüzde 70’ler civarında olduğunu bildirdi.
KIBRIS’a konuşan Enver Mamülcü, salgının yanı sıra yaşanan döviz patlamasının da kayıpları artırdığına işaret ederek, “Sağlıktaki başarının kullanılarak güvenilir bir ülke oluşumuz üzerinden yabancıları ülkeye çekmeli ve gayrimenkul almalarını sağlamalıyız. Bu noktada Güney Kıbrıs’tan gayrimenkul alan Rusların vergi oranlarının yükselmesinden şikayetçi olduğu, bu dönemi de fırsat bilerek pazarlama stratejileri oluşturmalıyız. Böylelikle ülkeye döviz girişi olacaktır” dedi. Kayıp yüzde 60-70 civarı Mamülcü şu an iş insanlarının iş kaybının yüzde 60 -70 civarında olduğunu vurgulayarak, birçok borcun da ertelenerek beklemede olduğunu söyledi.
Mamülcü, borçlar, krediler ve faturaların salgın döneminde ödenemediğini kaydederek, devletin yüksek faizlerle sağladığı borçlandırmanın da durumu daha vahim noktaya getirdiğini ifade etti. “Kötü durum üzerine borç yükü yıkarsanız sonrasında durum daha kötü hale gelir” diyen Mamülcü, salgın sürecinde Merkez Bankası’nın elini taşın altına koyması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ekonomik çarklar durdu
Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, ülkede iş yapabilirliğin düştüğünü, ekonominin bağlı olduğu turizm ve eğitim sektörlerinin durmasıyla tüm ekonomik çarkların durduğunu belirtti. Mamülcü, sadece turizm ve eğitime bağlı bir ekonominin sürdürülebilir olmadığının altını çizerek, sürdürülebilir bir ekonomi için yerli üretime de önem verilerek üretimden kazanç sağlanması gerektiğini söyledi. Mamülcü, salgın ve döviz krizi nedeniyle ülkenin tüm ekonomik dinamiklerinin yok olduğunu ve çarkların durduğunu yineleyerek, dünyayı etkisi altına alan krizin KKTC’de Türk Lirası kullanımından dolayı kat kat daha fazla hissedildiğini, bu nedenle ülkede mal ve hizmetlerin de olağanüstü pahalı hale geldiğini vurguladı.
Yaşanan ekonomik krizden kurtulmanın yolunun ülkeye döviz gelmesi olduğuna dikkat çeken Mamülcü, bunun bir süre daha turizm ve eğitim sektörü ile mümkün olmayacağını, bu iki sektörün hareketlenmesinin yeniden zaman alacağını vurguladı.
Mamülcü, çözümün gayrimenkul sektöründe olduğunun altını çizerek, “Sağlıktaki başarının kullanılarak güvenilir bir ülke oluşumuz üzerinden yabancıları ülkeye çekmeli ve gayrimenkul almalarını sağlamalıyız” dedi.
“Turizm ve eğitime bağlı bir ekonomi sürdürülebilir değil”
Mamülcü, sadece turizm ve eğitime bağlı bir ekonominin sürdürülebilir olmadığının altını çizerek, sadece iki sektöre bağlı bir ekonomi yürütüldüğünde salgın hastalıklar ve bunun gibi olağanüstü durumlarda eğitim ve turizm sektörünün en başta etkilenen iki sektör olduğunu ve çarkların durduğunu ifade etti.
Sürdürülebilir bir ekonomi için özel sektörün devlet teşvikine açılması gerektiğini vurgulayan Mamülcü, yerli üretime de önem verilerek üretimden kazanç sağlanması gerektiğini söyledi.
“Turizm ve eğitim güçlendirilmeli”
Mamülcü, turizmin lokomotif sektör olmasına da değinerek, sadece casino turizmi üzerinden ekonomiyi ayakta tutmaya çalışmanın doğru olmadığını, turizmin diğer alanlarına da ağırlık verilerek gelişimi sağlamak gerektiğini kaydetti.
Aynı şekilde eğitimin de daha kaliteli noktaya getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Mamülcü, sadece güzel binaların, eğitimi geliştirmeyeceğini kaydetti.
“Mal ve hizmetler olağanüstü pahalı oldu”
Mamülcü, global bir döviz krizinin dünyayı etkisi altına aldığını hatırlatarak, KKTC’de bu krizin Türk Lirası kullanımından dolayı kat kat daha fazla hissedildiğine işaret etti.
Mamülcü, Türk Lirası kullanımından dolayı büyük bir dezavantajımız olduğunu söyleyerek, bu nedenle ülkede mal ve hizmetlerin de olağanüstü pahalı hale geldiğini vurguladı.
“Gayrimenkule yoğunlaşmalıyız”
Yaşanan ekonomik krizden kurtulmanın yolunun ülkeye döviz gelmesi olduğuna dikkat çeken Mamülcü, bunu da bir süre daha turizm ve eğitim sektörü ile mümkün olmayacağını, bu iki sektörün hareketlenmesinin yeniden zaman alacağını vurguladı.
Mamülcü, çözümün gayrimenkul sektöründe olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “Sağlıktaki başarının kullanılarak güvenilir bir ülke oluşumuz üzerinden yabancıları ülkeye çekmeli ve gayrimenkul almalarını sağlamalıyız. Bu noktada Güney Kıbrıs’tan gayrimenkul alan Rusların vergi oranlarının yükselmesinden şikayetçi olduğu, bu dönemi de fırsat bilerek pazarlama stratejileri oluşturmalıyız. Böylelikle ülkeye döviz girişi olacaktır”.
kaynak: Kıbrıs Gazetesi